DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Kurak Günler’de kitle linç kültürünü üretir ve arzular. Sadece çıkarı olduğu için değil, arzunun kendisi temsillerle saptırılmış bir gücün şiddetine doğru eğilim göstermiş olduğu için... Filmin kıymetli tarafı da bu: Arzunun gerçekliğine yoğunlaşması.”
“Hayat zenginleşiyor ve çeşitleniyor, tabii sorunlar da zenginleşiyor ve çeşitleniyor ama bizim öyle biçilmiş bir siyasetimiz var ki yeni bilgi ve yeni insan oraya giremiyor. O nedenle de siyaset Türkiye’de daraldı. Politika da erbabının değil, politika esnafının eline kaldı.”
“Gelenek icat etme ve kültürel formları koruma noktasında zannedildiği kadar 'muhafazakâr' olmayan bu topluluk nasıl oluyor da sanat ve edebiyatta yüz yıldır aynı temanın etrafında dönüp durabiliyor? İcat ettiğimiz en temel geleneğin şiddet, çürümüşlük, yozlaşma ve linç kültürü (bu bir kültürse?) etrafında toplanması bize ne söylüyor?”
“Edebiyatımızın ve sinemamızın daha fazla yüzleşmeye, sloganlaşmadan maske çıkartmaya, çıplaklaşmaya, erkek egemen toplumun baskıcı, sansürcü yapısına meydan okumasına ve mevcut çürümeyle bu yapı arasındaki paralelliği ortaya koymasına şiddetle ihtiyaç vardır; algı kapılarının artık açılması gerekir.”
K24'te 2023'ün ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Taşra burada norm-dışı olabilecek her şeye şiddet uygulayan bir ‘yeni-merkez’e dönüşüyor. Merkezden hiç çekinmeyen, merkez karşısında ‘kendisine çekidüzen’ vermek yerine, merkeze saldırabilen bir taşra. Acaba, diye soralım, bu ‘dönüşüm’ son yıllarda yaşanan siyasi dönüşümün bir alegorisi olabilir mi?"
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.